Dün gece Ösym’nin yaptığı sürpriz itibariyle bir çok genç arkadaşımız üniversiteli oldu. Bende yaşadığım üniversite deneyimlerini siz yeni üniversiteli arkadaşlarımla maddeler halinde paylaşmak istiyorum.
1)Kayıt olmaya tek geliyorsanız eğer ve tanıdığınız hiç kimse yoksa temkinli olmakta fayda var, kolunuzdan tutup sizi zorla yurdun birine kayıt olmaya götürebilirler. Zaten kayda gelenler ile tanışmanız en fazla yarım saat süreceği için bu baya düşük bir ihtimal.Kayıt günü olabildiğince rahat olun, insanlarla tanışırken kendiniz olun yeter.Kayıt zamanı bile tanıştığınız insanlar ilerde çok yakın arkadaşınız olabilir bu sizin elinizde.
2) İlk tanıştığınız kişilerle eve çıkma fikirleri yapmanız normal ama çabuk karar vermeyin, eğer şartlar uygunsa ilk sene olmasa bile ilk dönem boyunca yurtta kalmayı deneyin. Yeni tanıdığınız biriyle eve çıkmaktansa mutlaka kafa yapınıza uyacak birileri olacak ve güzel vakit geçirebileceğiniz yurtları tercih edin. Eğer illaki eve çıkmak istiyorsanız yanınızda ailenizin olmasını öneririm. Öğrencinin çok olduğu ve konutun az olduğu şehirlerde bu durum size maddi yönden mutlak katkı sağlayacaktır.
3) Üniversiteye geldim artık rahatım, ailemde yok kafama göre takılırım nerde akşam orda sabah diye düşünebilirsiniz. Belki de sınav strestinden dolayı son zamanlarda ebeveynlerinizle yıldızınız barışmadı. Üniversiteye ilk başladığınız zamanlarda işler istediğiniz gibi gitmeyebiliyor ve yalnızlık hissinden dolayı psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlar olabilr. Burada devreye sizin motivasyon kaynağınız aileniz giriyor. Her zaman olmasa bile ilk zamanlar ailenizle telefonda, skypte görüşüp işlerin yolunda olduğunu merak edilecek bir şey olmadığını ve yavaş yavaş alışmakta olduğunuzu söylemeniz hem onların hem de sizin kendinizi iyi hissetmenize neden olacaktır ve ilerleyen zamanlarda yaşayacağınız sıkıntıların üstesinden daha çabuk kalkmanızı sağlayacaktır.
3)Okulun ilk haftaları üniversite kulüplerinin açtığı standlardan kulüplerin faaliyetleri ile ilgili bilgiler alın ve aklınıza yatan kulüplere gönül rahatlığıyla üye olun, ayrıca dönem içerisinde aktif olarak yer alın. Benim sosyal kulüplerle işim olmaz hiç yeteneğim yok, çok çekingenim diye asla düşünmeyin. Tiyatro, sinema,fotoğrafçılık, spor, müzik kulüplerinden muhakkak birisi ilginizi çekecektir, hatta biriyle bile yetinmeyip ilk senenizi dolu dolu geçirebilirsiniz.İlk senenizde daha çok sosyal kulüplere yönelin eğer bölümünüz mühendislik gibi teknik bir bölüm ise zaten ilerleyen dönemlerde o tarz kulüplerle daha çok haşır neşir olacaksınız.
4)En önemli konulardan biri de İngilizce hazırlık programı. Eğer kazandığınız üniversitede İngilizce hazırlık programı zorunlu değil ise bir yıl boyunca İngilizce mi göreceksiniz, yoksa yıl kaybetmemek için direkt olarak bölümeme geçeceksiniz. İşte burada sizi zorlu bir sınav bekliyor, önünüzde belki de sizin yol haritanızı çizecek bir durum var. Benim tavsiyem eğer İngilizce seviyeniz orta seviyenin altında ve bölümüzde İngilizce dersler varsa bir yıllık İngilizce hazırlık programından faydalanmanız. Hem geçen sene sınava hazırlanırken yaşadığınız stresti atmak ve dinlenmek için hem de bu işi bir kerede halledebilmek ve gelecek yıllarda üniversitede olsun iş hayatında olsun daha az sıkıntılar çekmek için İngilizce hazırlık okuyabilirsiniz.
5)Okul başladı, kaydınızı yaptınız, kalacak yer problemlerini çözdünüz her şey yolunda. Eğer büyükşehirlerin birinde okumuyor iseniz aklınızdan geçen tek şeyin yatay geçiş olduğunu tahmin etmek zor değil.Vazgeçin o sevdadan, yolunuza bakın zaten ilk vizelerden sonra bu fikrinizden vazgeçmiş olmanız muhtemel olacak. İllaki başka bir üniversiteye geçiş yapmak istiyorsanız gerçekten istemeniz ve çalışmanız gerecek, çalıştıktan ve istedikten sonra olmayacak bir şey yok, ipler sizin elinizde.
6)Hayatınızın en güzel dönemlerini yaşayacağınız üniversite yıllarınızı iyi değerlendirin, güzel dostluklar, arkadaşlıklar edinin. Üniversitede kurduğunuz arkadaşlıklar bir öncekilere benzemez kökten olur, derinden olur. Sosyal olmaya çalışın, insanlarla iletişiminizi güçlendirin bunun için bol bol kitap okuyun, hoşunuza ne gidiyorsa açın okuyun. Canınız sıkıldığı zaman sosyal medyanın değil kitapların, dergilerin kölesi olun.
7)Yapabiliyorsanız öğrencilik yıllarınzda iş hayatına girin, bulunduğunuz üniversitelerde ki teknokentlerde part-time olarak çalışabilirsiniz. Atılımcı olun, aklınıza parlak bir fikir geldiğinde bu fikri nasıl yapabilirim demeli ve tüm yolları denemeye çalışmalısınız. Her deneyim size tecrübe olarak geri dönecek ve bu işin galibi er ya da geç siz olacaksınız.
8) Sınavlara düzenli çalışın rahat edin, ben yapamıyorum bari siz deneyin. Sınavlara çalışmayı son güne bırakınca kağıdın üstünde uyuma ihtimalini de aklınızdan çıkarmayın, yatay geçiş için uğraşmıyorsanız sizin işinize en çok yaracak derslere iyi çalışın derste yapılanları iyi uygulayın geri kalan derslere geçsem yeter gözüyle bakabilirsiniz. Kesinlikle sınavlarıyla size ters gidecek ve bir dersi en az iki defa almadan geçmenizi istemeyecek hocalarınız olabilir, iyi anlaşın onlarla belki bir şansınız olur olmazsa da zorlayın aynı dersi üç, dört kere almak sizin için hiç hoş olmayacaktır.Üniversiteyi kazanacak kapasitesiniz varsa elbette eninde sonunda üniversiteyide bitirecek potansiyeliniz var demektir. Maalesef iş üniversiteye girince bitmiyor asıl mesele bundan sonra başlıyor, aklınızda bulunsun.
Üniversite yaşamınız gerçek manada hayatınızın en güzel yılları haline getirmek sizin elinizde. Ben sadece sizlere okulun ilk zamanları için kendi tecrübelerimden bir kaç küçük tavsiyede bulundum. Umarım her şey istediğiniz gibi gider.